Çağdaşlık Kılıfında Cahiliye: Eşcinsellik Üzerinden İslam’ın Laik ve Demokrasiye Karşı İlmî ve Ahlakî Zaferi

Gürsel Gürbüz

LGBT/Eşcinsellik Meselesinde Vahiy, Akıl ve Bilim Işığında Bir Muhasebe

21 yüzyılda insanlık, bilim ve teknolojide ilerlerken aynı anda ahlaki, fıtri ve akli değerlerden hızla uzaklaşmaktadır. Özgürlük adı altında teşvik edilen her türlü yönelim, her türlü yaşam biçimi, sorgulanmaksızın meşrulaştırılmakta; ne vahiy ne fıtrat ne tarih ne akıl ne de bilim dikkate alınmaktadır. Bu bağlamda en fazla tartışmaya konu olan meselelerden biri de eşcinselliktir. Batı merkezli ideolojik akımların “cinsel özgürlük”, “bireysel tercih” kılıfıyla dayattığı bu yönelim, sadece bireysel değil, aynı zamanda ahlaki, sosyolojik ve biyolojik bir çöküşün işaretidir.

İslam ise bu konuda vahyin kesin nasslarıyla, aklın selim hükümleriyle, bilimin ortaya koyduğu delillerle ve hikmetli yasa koyuculuğuyla bu sapkınlığın karşısında dimdik durur. Çünkü İslam, sadece manevî bir din değil; aynı zamanda yaratılış kanunlarına uygun bir hayat sistemidir. İnsanın hem iç dünyasını hem bedenini hem toplumunu hem de neslini korumayı hedefler.

Bugün eşcinsellik, sadece bireysel bir tercih değildir. Toplum yapısını, aile kurumunu, sağlık sistemlerini, pedagojiyi, psikolojiyi ve hatta nüfus politikalarını etkileyen çok katmanlı bir krizdir. Her ne kadar çağdaş ideolojiler bu sapkınlığı ilericilik olarak pazarlasa da bu, vahiy açısından murdarlık, aklî delillerle çürütülmüş, bilimsel verilerle ifşa edilmiş, ahlaki temellerden yoksun, toplumsal ifsada yol açan bir tehdittir.

وَلُوطًا إِذْ قَالَ لِقَوْمِهِ أَتَأْتُونَ الْفَاحِشَةَ مَا سَبَقَكُم بِهَا مِنْ أَحَدٍ مِّنَ الْعَالَمِينَ ۝ إِنَّكُمْ لَتَأْتُونَ الرِّجَالَ شَهْوَةً مِّن دُونِ النِّسَاءِ بَلْ أَنتُمْ قَوْمٌ مُّسْرِفُونَ

Lût’u da (peygamber olarak gönderdik). Kavmine şöyle demişti: “Siz, alemlerden hiç kimsenin sizden önce yapmadığı bir fuhuş mu yapıyorsunuz? Gerçekten siz, kadınları bırakıp erkeklere şehvetle yaklaşıyorsunuz. Doğrusu siz haddi aşan bir toplumsunuz.” A’râf Suresi 80-81

Bu ayet, eşcinsel ilişkiyi “فاحشة” (çirkinlik, aşırı sapkınlık) olarak tanımlıyor. Bu, hem ahlaki hem fıtrî bir bozulma olarak görülüyor.

أَتَأْتُونَ الذُّكْرَانَ مِنَ الْعَالَمِينَ ۝ وَتَذَرُونَ مَا خَلَقَ لَكُمْ رَبُّكُم مِّنْ أَزْوَاجِكُم ۚ بَلْ أَنتُمْ قَوْمٌ عَادُونَ

“Siz erkeklere mi yaklaşıyorsunuz, eşlerinizden (kadınlardan) Rabbinizin sizin için yarattıklarını bırakıyor musunuz? Hayır, siz haddi aşan bir topluluksunuz!”  Şuarâ Suresi 165-166

Kadınla olan nikâhlı ilişkiyi bırakıp erkekle ilişki kurmak, yaratılış amacına ve ilahî düzene aykırı bir sapmadır. Bu davranış “عدوان” (aşırılık, saldırı) olarak nitelenmiştir.

فَلَمَّا جَاءَ أَمْرُنَا جَعَلْنَا عَالِيَهَا سَافِلَهَا وَأَمْطَرْنَا عَلَيْهَا حِجَارَةً مِّن سِجِّيلٍ مَّنضُودٍ ۝ مُّسَوَّمَةً عِندَ رَبِّكَ ۖ وَمَا هِيَ مِنَ الظَّالِمِينَ بِبَعِيدٍ

“Emrimiz geldiğinde, oranın altını üstüne getirdik ve üzerlerine, Rabbinin katında işaretlenmiş yığın yığın pişirilmiş taşlar yağdırdık. Bu azap, zalimlerden uzak değildir.”

Hud Suresi 82-83

Lut kavmi, eşcinselliği normalleştirdiği için helak edilmiştir. Bu Kur’an’da açık bir “ibret vesikası” olarak sunulur.

مَن وجدتموه يعمل عمل قوم لوط فاقتلوا الفاعل والمفعول به

“Lut kavminin yaptığını yapanı gördüğünüzde, yapanı da yapılanı da öldürünüz.”

(Tirmizî, Hudûd: 28; Ebû Dâvûd, Hudûd: 29)

İslam hukukunda bu fiil büyük günahlardan sayılır ve cezası, devlet yetkilisinin vereceği ağır yaptırımlardır.

 

1- Akidevi Açısından- Fıtrat ve Tevhid;

Allah, insanı erkek ve dişi olarak yaratmış ve bu iki cinsin evlenerek neslin devamını hedeflemiştir.

وَخَلَقْنَاكُمْ أَزْوَاجًا (Nebe’ 8) — “Sizi çiftler halinde yarattık.”

Fıtrata aykırılık:

Eşcinsellik, Allah’ın yaratışına ve hikmetine karşı bir başkaldırıdır. İman eden bir kalbin bunu tasvip etmesi mümkün değildir.

 

2- Ahlaki Ve Sosyolojik Açıdan Zararları;

a. Aile Kurumuna Zarar: Eşcinsellik, İslam’ın temel yapı taşı olan aile kurumunu ortadan kaldırır. Erkek-kadın birlikteliği neslin devamı için zaruridir. Nesep (soy), velayet, miras gibi sosyal sistemler çöker.

b. Toplumsal Çöküş ve Sapkınlıkların Yayılması: Lut kavmi örneği, bu tür sapkınlıkların toplumu helake götürdüğünü gösterir. Normalleştirildiğinde, toplumda iffetsizlik ve ahlaki çürüme başlar.

c. Akidevi Değersizlik: Bu fiilin meşrulaştırılması, Allah’ın haram kıldığı şeyi helal saymak olur ki bu küfre kadar götürebilir.

من استحلّ ما حرّمه الله فقد كفر

“Allah’ın haram kıldığını helal sayan küfre düşer.”

 

3- Biyolojik ve Tıbbi Açıdan Eşcinsellik

a.  Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar (CYBH)

Eşcinsel erkekler arasında HIV/AIDS, Hepatit B ve C gibi cinsel yolla bulaşan hastalıkların görülme oranı yüksektir. Bu durum, toplum sağlığı açısından ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Örneğin, Vanderbilt Üniversitesi Tıp Merkezi’ne göre, eşcinsel erkekler HIV enfeksiyonu açısından yüksek risk altındadırlar.

b. Anal Kanser ve HPV

Eşcinsel erkekler, insan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonuna bağlı olarak anal kanser riskine daha fazla maruz kalmaktadırlar. HPV’nin anal bölgeye bulaşması, bu tür kanserlerin gelişimine zemin hazırlamaktadır.

c. Psikolojik Sağlık Sorunları

Eşcinsel bireyler arasında depresyon, anksiyete, intihar düşünceleri ve madde bağımlılığı gibi psikolojik sorunların daha yaygın olduğu gözlemlenmiştir. Bu durum, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde ciddi sonuçlar doğurabilir.

 

4- Psikolojik ve Sosyolojik Açıdan Eşcinsellik

a. Aile Kurumuna Etkisi

İslam’da aile, toplumun temel yapı taşıdır. Eşcinsel ilişkiler, geleneksel aile yapısını zayıflatan ve neslin devamını tehlikeye atar. Bu durum, toplumun demografik yapısını ve sosyal istikrarını olumsuz etkiler.

b. Toplumsal Normlar ve Ahlaki Değerler

Eşcinselliğin toplumda normalleştirilmesi, geleneksel ahlaki değerlerin erozyona uğramasına neden olur. Bu durum, özellikle genç nesillerin cinsel kimlik ve davranışları üzerinde kafa karışıklığına yol açar.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), eşcinsel ilişkileri şiddetle kınamış ve bu fiili işleyenler hakkında ağır uyarılarda bulunmuştur. Örneğin, İbn Abbas’tan rivayet edilen bir hadiste şöyle buyrulmuştur:

“Lut kavminin yaptığını yapanı gördüğünüzde, yapanı da yapılanı da öldürünüz.”

Bu hadis, eşcinsel ilişkilerin İslam’da ne denli ciddi bir günah olarak kabul edildiğini göstermektedir.

 

5- “Çağdaşlık” Adına Savunulan Çürümüşlükler

Eşcinsellik bir hak değil, fıtrata saldırıdır

Kemalist/laik zihniyet, eşcinselliği “bireysel tercih” ya da “insan hakkı” olarak gösterirken, İslam bu sapkınlığı haram kılarak insan fıtratını ve toplumu korur.

Eşcinsellik, Kur’an’a göre bir fıtrî sapmadır:

وَلُوطًا إِذْ قَالَ لِقَوْمِهِ أَتَأْتُونَ ٱلْفَـٰحِشَةَ مَا سَبَقَكُم بِهَا مِنْ أَحَدٍۢ مِّنَ ٱلْعَـٰلَمِينَ

“Lût (kavmine) dedi ki: Siz, âlemlerden hiçbirinin yapmadığı bir fuhşu mu yapıyorsunuz?” (A’râf 7:80)

Bu sapkınlık modern tıp tarafından da riskli görülmektedir: HIV, HPV, depresyon, madde bağımlılığı gibi sonuçlar eşcinsellerde çok daha yaygındır.

 

6- İslam Gericilik Değil, Aklın ve Medeniyetin Dinidir

a.  İslam, aklı korur — çağdaşlık aklı kirletir. İslam, içkiyi ve sarhoş edici her şeyi yasaklayarak aklı korur.

Eşcinselliği yasaklayarak fıtratı ve nesli korur.

Kumarı yasaklayarak malı ve aile düzenini korur.

Uyuşturucu ve içki ve benzerleri durumlar ile aklı islam korumaya almış

Dinin hayata egemen olup iktidarda olmasının gerekliliği ve canların tehlikelerden korunması dinin emridir. Bu, beş temel maksat dediğimiz “makâsıdü’ş-şeri’a” ilkesine dayanır: din, can, akıl, mal, nesil korunur.

b.  Laiklik “değer nötr” değildir; batıl bir ideolojidir

Laik sistem, özgürlük adına sapkınlıkları destekler ama İslam’ın hakikatine düşmandır.

İslam ise hakla bâtılı ayırır:

وَقُلْ جَآءَ ٱلْحَقُّ وَزَهَقَ ٱلْبَـٰطِلُ ۚ إِنَّ ٱلْبَـٰطِلَ كَانَ زَهُوقًا

“De ki: Hak geldi, bâtıl yok olup gitti. Zaten bâtıl yok olmaya mahkûmdur.” (İsrâ 17:81)

c. Batı’nın çöküşü: Ahlaksızlıkta özgürlük

“Çağdaşlık” kisvesiyle LGBT onur yürüyüşleri düzenleniyor, kadınlar çıplaklaştırılıyor, aile kurumu yıkılıyor, çocuklar cinsiyetsizleştiriliyor.

Bu mudur medeniyet? Bu mudur ilerleme?

İslam, aileyi koruyarak, iffeti yücelterek ve ahlakı merkez edinerek gerçek ilerlemenin yolunu açar.

7- İslam Üstündür;

Laik/Kemalist Sistem

Eşcinselliği teşvik eder,

Kumarı meşrulaştırır,

Ahlakî yozlaşmayı normalleştirir,

Tanrısız bir hayat sunar.

İslam;

Fıtratı ve nesli korur,

Aklı korur,

Malı ve toplumu korur,

İffeti ve aileyi yüceltir,

Allah’a kulluğu ve huzuru getirir,

İslam’ın yasakladığı her şey, aslında insanı korumak içindir. Çağdaşlık sadece teknoloji değil, ahlaktır, düzenli bir toplumdur, sağlam aile yapısıdır. Bu açıdan bakıldığında, İslam’ın sunduğu hayat tarzı, her çağın ilerisindedir.

 

8- Akıl ve Mantık Açısından Eşcinsellik

a. Fıtrat ve Doğal Yasa: İslam, insanın yaratılışına uygun bir yaşam sürmesini teşvik eder. Kur’an’da, erkek ve kadının birbirine eş olarak yaratıldığı ve aralarındaki ilişkinin sevgi ve merhamet üzerine kurulu olduğu belirtilir:

وَمِنْ آيَاتِهِ أَنْ خَلَقَ لَكُم مِّنْ أَنفُسِكُمْ أَزْوَاجًا لِّتَسْكُنُوا إِلَيْهَا وَجَعَلَ بَيْنَكُم مَّوَدَّةً وَرَحْمَةً

“Kendileriyle huzur bulasınız diye sizin için kendi cinsinizden eşler yaratması ve aranıza sevgi ve merhamet koyması da O’nun ayetlerindendir.” (Rum Suresi, 30:21)

Bu ayet, insanın doğal eğiliminin karşı cinse yöneldiğini ve bu ilişkinin toplumun temelini oluşturduğunu ifade eder.

b. Toplumsal Düzen ve Aile Kurumu

Aile, toplumun en küçük birimi olup, neslin devamı ve bireylerin sağlıklı gelişimi için elzemdir. Eşcinsel ilişkiler, doğal olarak çocuk sahibi olma imkânı sunmaz ve bu durum, toplumun demografik yapısını olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, çocukların hem anne hem de baba figürüne ihtiyaç duyduğu psikolojik araştırmalarla desteklenmektedir.

9- Bilimsel Veriler Işığında Eşcinselliğin Etkileri

a.  Sağlık Riskleri

Araştırmalar, eşcinsel bireyler arasında HIV/AIDS, hepatit B ve C gibi cinsel yolla bulaşan hastalıkların daha yaygın olduğunu göstermektedir. Bu durum, hem bireysel hem de toplumsal sağlık açısından ciddi riskler taşır.

b. Psikolojik Etkiler

Eşcinsel bireyler arasında depresyon, anksiyete ve intihar oranlarının daha yüksek olduğu çeşitli çalışmalarda ortaya konmuştur. Bu durum, cinsel yönelimin bireyin psikolojik sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini göstermektedir.

 

10- İslam’ın Üstünlüğü ve Evrenselliği

a. Aklı ve Bilimi Teşvik Etmesi

İslam, aklı kullanmayı ve evren üzerinde düşünmeyi teşvik eder. Kur’an’da sıkça “Hiç akletmez misiniz?” ifadesi geçer. Bu, bireylerin sorgulayan ve düşünen varlıklar olmalarını destekler.

b. Toplumsal Barışı ve Düzeni Sağlaması

İslam, bireylerin hak ve sorumluluklarını dengede tutarak toplumsal barışı hedefler. Eşcinsellik gibi uygulamaların yasaklanması, toplumun genel ahlakını ve düzenini koruma amacı taşır.

İslam, eşcinselliği yasaklayarak bireyin fıtratına uygun bir yaşam sürmesini, toplumun sağlıklı bir şekilde devamını ve genel ahlakın korunmasını hedefler. Bu yaklaşım, sadece dini bir emir değil, aynı zamanda akli ve bilimsel temellere dayanan bir yaşam biçimidir. Dolayısıyla, İslam’ın bu konudaki tutumu, çağdaş ve evrensel değerlere uygun bir şekilde toplumun refahını gözetir.

 

11- Kemalist ve Laik İddialara Cevap: “İleri” Görenlerin Geriye Gidişi

Kemalistler ve laik ideolojiyi savunanlar, İslam’ın eşcinsellik karşıtı tutumunu “çağ dışı”, “gerici”, “baskıcı” olarak yaftalamakta ve bunun yerine eşcinselliği “özgürlük”, “insan hakkı”, “bireysel tercih” olarak pazarlamaktadır. Oysa bu söylemler derin bir çelişki barındırır.

a. Fıtrata Karşı Bir Geri Kalmışlık

İslam, erkekle kadını birbirine eş ve tamamlayıcı olarak yaratmıştır (Rum 30/21). Bu, evrensel bir fıtrî yasadır. Fıtrata karşı savaş açmak, doğanın kanunlarını inkâr etmekle eşdeğerdir. Eşcinsellik, üreme sistemini devre dışı bırakır, aileyi yok eder, nesli keser. Oysa Kemalist/laik çevreler bu fıtrata aykırı sapmayı “medeniyet” sanmaktadır. Asıl gericilik, insanı insan yapan yaratılış özelliğini reddetmektir.

b. Toplumu Çürüten “İleri Görüş”

Eşcinsellik, sadece bireysel bir ahlak problemi değil; toplumu doğrudan çökerten bir fitnedir. Batı ülkelerinde eşcinselliğin yayılmasıyla birlikte aile yapısı çökmüş, evlilik oranı azalmış, doğum oranları dibe vurmuş, cinsel yolla bulaşan hastalıklar artmış ve genç kuşaklar sapma eğilimleriyle büyümüştür. Kemalist/laik çevrelerin körü körüne taklit ettiği bu Batı, bugün ahlaki iflasın eşiğindedir. Hangi “çağdaşlık” çocuklara cinsiyet değiştirme hakkı verir? Hangi “ilerilik” eşcinselliği teşvik ederek nesli tüketir?

 

12- Çifte Standart: İçki, Kumar, Zina Serbest; Ahlak Yasak!

Kemalist sistem, dinin yasakladığı her şeyi özgürlük kılıfıyla meşrulaştırmış, ahlakı mahkûm etmiş ve ifsadı özgürlükle yüceltmiştir. Oysa İslam, içkiyi, kumarı, zinayı, eşcinselliği yasaklayarak toplumu muhafaza eder. Laiklik ise bu fitneleri “haktır” diye korur. Bu bir “çağdaşlık” değil, toplum mühendisliğiyle yapılan ahlak kıyımıdır.

 

13- İslam’ın Üstünlüğünün İspatı: Ahlakı, Aklı ve Nesli Korumak

İslam’ın bu meseledeki yasaklayıcı tavrı, sırf ilahi bir buyruk değil; aynı zamanda akıl, mantık, hikmet ve toplumsal fayda açısından üstün bir sistemin göstergesidir.

a)  Beş Temel Esası Korur (Maqâsıdü’ş-Şerîa)

İslam’ın ana hedefi 5 temel değeri korumaktır:

1. Din

2. Nefis

3. Akıl

4. Nesil

5. Mal

Eşcinsellik bu beş değerin en az üçüne (nesil, akıl, nefis) doğrudan zarar verir.

Nesli yok eder, çünkü üreme yoktur.

Aklı zayıflatır, çünkü sapkın arzuların esiri yapar.

Nefsi ifsat eder, çünkü fıtrat dışı yönelimleri normalleştirir.

b)  Sağlık Verileriyle Uyumlu

İslam eşcinselliği yasakladığında, aslında:

Cinsel yolla bulaşan hastalıkların yayılmasını,

HIV, hepatit, makat kanseri gibi ciddi tehlikeleri,

Psikolojik çöküşleri (intihar oranları, depresyon, yalnızlık) önler.

Bugün eşcinseller arasında HIV oranı normal bireylere göre 30 kat daha fazladır.

Bu, tesadüf değil, fıtrat dışı yaşamın sonucudur.

c)  Aileyi ve Toplumu Koru

İslam, nikahı ve aileyi teşvik eder. Evlilik; bireyi haramdan korur, kadın ve erkek fıtratına saygı gösterir, çocuklara sağlıklı ortam sunar. Eşcinsellik ise bu kurumun doğrudan düşmanıdır.

 

14- Sonuç: Gerçek Medeniyet İslam’dır, Gerçek Çağdaşlık Fıtrattır

İslam eşcinselliği yasaklayarak:

Bireyi korur,

Toplumu korur,

Nesli korur,

Aklı ve sağlığı korur.

Kemalizm/laiklik ise eşcinselliği serbest bırakarak:

Ahlakı ifsat eder,

Nesli bozar,

Akıl ve ruh sağlığını çökertir.

Gerçek ilerilik, fıtrata uygun yaşamaktır.

Gerçek çağdaşlık, aklî ve bilimsel yasa koymaktır.

İslam, bunu 1400 yıl önce yapmıştır.

“Allah, dilediği kimseyi doğru yola iletir. O’nun yoluna uyanı kimse saptıramaz.” (Yunus Suresi 35)

Kur’an ve Sünnet, eşcinselliği açıkça çirkinlik (فاحشة), haddi aşma (مسرفون / عادون) ve helake sebep olan bir günah olarak tanımlar.

Ahlaki, sosyolojik ve akidevi olarak toplumun temeline dinamit koyar.

Bu fiil, fıtratın inkârıdır, nesli ifsat eder ve Allah’a karşı isyandır.

İslam, eşcinselliği hem bireysel hem de toplumsal düzeyde zararlı bir fiil olarak görmektedir. Kur’an ve Sünnet, bu davranışı açıkça kınamakta ve cezai müeyyideler öngörmektedir. Modern bilimsel veriler de, eşcinsel bireylerin sağlık ve psikolojik açıdan çeşitli risklerle karşı karşıya olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, İslam toplumlarında eşcinselliğin önlenmesi ve bireylerin doğru bilgilendirilmesi büyük önem taşımaktadır.