İçki Bağlamın’da: Şeriat Mı Yoksa Laik-Atatürkçüler Mi Yobaz Ve Gerici?

Gürsel Gürbüz

Günümüzde Laik-Atatürkçü İslam düşmanları, Müslümanları “gerici”, “yobaz”, “çağ dışı” gibi ithamlarla aşağılamaya çalışmakta, bunun karşısında ise kendi hayat tarzlarını “bilimsel”, “özgürlükçü” ve “ilerici” olarak sunmaktadırlar. Ancak hayatın en temel meselelerine akıl, ahlak, toplum düzeni ve insan fıtratı gibi dikkatle bakıldığında görülecektir ki; asıl cehalet, asıl gericilik, asıl yobazlık, bilimsel hakikatlere, insanın yaradılışına ve toplumsal huzura savaş açan bu düşüncelerin bizzat kendisindedir.

Hiçbir medeniyet, insanın aklını felce uğratan, aileleri yıkan, gençliği zehirleyen, ekonomileri batıran bir zehri, “özgürlük” kılıfı altında bu kadar sistematik şekilde kutsamamıştır. Alkol, modern toplumların ahlâkını, sağlığını ve istikrarını kemiren bir yıkım aracıdır. Buna rağmen, bu yıkımı normalleştiren ve yaygınlaştıran zihniyet, sözde “bilim” adına İslam’ın bu konudaki yasaklayıcı duruşunu hedef almakta ve ilahi hikmetten uzak bir akılsızlıkla kendi çöküşünü alkışlamaktadır.

Oysa İslam, her şeyden önce tevhidi esas alır: Hüküm yalnız Allah’ındır. Helal ve haramı belirleme hakkı sadece O’na aittir. Bu, sadece bir inanç değil; aynı zamanda bir toplum düzeni, bir ilahi hukuk nizamı ve bir ahlak anlayışıdır. Allah, alkolü yasaklayarak bireyi, aileyi, toplumu ve nesilleri korumuştur. Bu hüküm, modern psikolojiyle, nörolojiyle, sosyolojiyle ve ekonomiyle tamamen örtüşmektedir. Bilim, bugün alkolün zararlı olduğunu itiraf etmekte; İslam ise bunu 1400 yıl önce yasaklamıştır. İşte bu, vahyin insanın önündeki en büyük rehber olduğunun en açık göstergesidir.

Dolayısıyla bugün alkolü savunmak, sadece Kur’an’a ve sünnete değil, aynı zamanda bilime, akla ve insanlık vicdanına da başkaldırıdır. Bu bağlamda gerçek yobazlık; alkol gibi toplumu zehirleyen bir afeti, ısrarla özgürlük diye savunan, buna karşı çıkanları ise çağdışı ilan eden modern putperestliktir. Gerçek gericilik, ahlaksızlığı yaygınlaştıran, aileyi çözen, aklı iptal eden ve nesli kirleten bu batıl medeniyet anlayışıdır.

İslam ise, tevhidiyle, ahlaki ilkeleriyle, toplum mühendisliğiyle ve sağduyulu yasaklarıyla, hem bireyin hem toplumun selametini hedefleyen eşsiz bir rahmet sistemidir. Bu makalede alkol örneği üzerinden, İslam’ın bu sahalardaki üstünlüğünü, modern sapkınlığın ise iç yüzünü ortaya koyacağız.

Elbette, alkol tüketiminin bireysel, toplumsal ve ekonomik zararlarını bilimsel veriler ve İslamî kaynaklarla açıklayarak bu konudaki yanlış algıları düzeltmeye çalışacağız.

El-Mâide (5), Ayet 90-91

﴿يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالْأَنصَابُ وَالْأَزْلَامُ رِجْسٌ مِّنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ فَاجْتَنِبُوهُ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ﴾

“Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar (putlar) ve fal okları şüphesiz şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.”

? Bilimsel ve Sosyal Gerçekler: Alkolün Zararları

1- Ekonomik Zararlar;

Türkiye’de alkol tüketiminin yıllık ekonomik maliyeti 15,3 milyar TL olup, görünmeyen giderlerle birlikte bu rakam 31 milyar TL’ye ulaşmaktadır.

OECD raporuna göre, alkol tüketimi gayri safi milli hasılayı ortalama %1,6 oranında düşürmektedir.

- Vergi Geliri vs. Maliyet: Alkol satışından elde edilen vergi geliri, alkolün yol açtığı sağlık ve sosyal maliyetlerin sadece %30’unu karşılıyor (Dünya Sağlık Örgütü, 2021).

- Sosyal Adaletsizlik: Alkol endüstrisi, düşük gelirli kesimleri hedef alan pazarlama stratejileriyle ‘’yoksulluk döngüsünü’’ besliyor (Journal of Social Marketing, 2019).

El-Bakara (2), Ayet 219

﴿يَسْأَلُونَكَ عَنِ الْخَمْرِ وَالْمَيْسِرِ قُلْ فِيهِمَا إِثْمٌ كَبِيرٌ وَمَنَافِعُ لِلنَّاسِ وَإِثْمُهُمَا أَكْبَرُ مِن نَّفْعِهِمَا﴾

“Sana içki ve kumarı sorarlar. De ki: ‘Onlarda hem büyük günah, hem de insanlar için (bazı zahiri) yararlar vardır. Ama günahları yararlarından daha büyüktür.’”

2- Sağlık ve Sosyal Zararlar;

Alkol, kanser, karaciğer sirozu, kalp hastalıkları ve depresyon gibi 200’den fazla hastalığa neden olmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, alkol kullanımı dünya genelinde her yıl 3 milyon ölüme yol açmaktadır.

Sağlık Harcamaları: Alkol kaynaklı hastalıklar (karaciğer sirozu, kanser, kalp hastalıkları) Türkiye’de sağlık sistemine yıllık 10 milyar TL ’den fazla yük getiriyor (T.C. Sağlık Bakanlığı, 2022).

- Kanserojen Etki: Dünya Sağlık Örgütü (WHO), alkolü Grup 1 Kanserojen olarak sınıflandırıyor.

3- Alkolün Biyolojik ve Psikolojik Tahribatları

Beyin Hücrelerini Öldürür: Alkol, sinir sistemini doğrudan etkileyerek beyin hücrelerini tahrip eder, hafıza kaybına ve demansa neden olur. Alkol, beyin nöronlarında geri dönüşsüz hasara yol açarak bilişsel gerileme ve hafıza kaybına neden oluyor (Nature Neuroscience, 2020).

-Bağımlılık Yapar: Psikolojik ve fiziksel bağımlılık oluşturur. Tedavisi çok zordur ve tekrarlama oranı yüksektir.

-Depresyon ve İntihar Riski: Alkol kullanıcılarında intihar oranları, genel nüfusa göre katbekat fazladır.

-Genetik Hasar: Anne karnındaki bebekte “Fetal Alkol Sendromu”na yol açar. Kalıcı zihinsel-fiziksel hasarlara sebep olur.

4. Ailevi ve Toplumsal Zararlar

Alkol, aile içi şiddet, çocuk istismarı ve sosyal huzursuzluklara neden olmaktadır.

-Şiddet ve Suç: Alkol tüketimi, Türkiye’deki  aile içi şiddet vakalarının %40’ında doğrudan etken (KADEM, 2023).

-Boşanma Oranları: Alkol bağımlılığı, boşanma nedenleri arasında %25 ile üçüncü sırada (TÜİK Aile Araştırması, 2022).

-Çocuklar Üzerinde Etki: Alkolik ebeveynlerin çocuklarında depresyon riski 4 kat daha yüksek (Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü, 2021).

Sahih-i Müslim, Hadis No: 2003

«الْخَمْرُ أُمُّ الْخَبَائِثِ، فَمَنْ شَرِبَهَا لَمْ تُقْبَلْ صَلَاتُهُ أَرْبَعِينَ يَوْمًا»

“İçki bütün kötülüklerin anasıdır. Kim içki içerse, kırk gün namazı kabul olunmaz.”

5. Toplum Yapısına Verdiği Zararlar

Suç Oranlarında Artış: Şiddet, cinayet, taciz, gasp gibi suçların büyük bölümü alkol etkisiyle işlenmektedir.

-İş Gücü Kayıpları: İş verimliliğini düşürür, işe devamsızlığa ve iş kazalarına neden olur. Toplumsal üretkenliği baltalar. Alkol bağımlılığı nedeniyle yılda yaklaşık 500 bin iş günü kaybı yaşanıyor (TÜİK, 2023).

Gençlik ve Eğitim Üzerindeki Tahribat: Alkol kullanım yaşı düşmekte, gençlerin eğitimini ve ahlakını bozmaktadır.

6. Modern Toplumların Alkolle İmtihanı

İsveç, Norveç, İzlanda gibi bazı Batı ülkeleri, alkol satışını devlet kontrolüne almıştır. Bunun sebebi, toplumsal felaketleri azaltmak istemeleridir.

ABD’de 1920–1933 yılları arasında uygulanan “Alkol Yasağı (Prohibition)” dönemi, toplumda alkolün ne kadar büyük bir bela olarak görüldüğünü göstermektedir.

7. İslam’ın Öngörüsünün İleri Görüşlülüğü

İslam, alkolü:

Önce zararlarından bahsederek (Bakara 219),

Sonra namaza sarhoşken yaklaşmayı yasaklayarak (Nisâ 43),

En sonunda kesin bir haram olarak (Maide 90) tedricen yasaklamıştır.

Bu, insan psikolojisini, alışkanlık yapısını gözeten, merhametli ve gerçekçi bir yaklaşımdır. Bilim de aynı şeyi söyler: Zararlı alışkanlıklar aşama aşama bırakılmalıdır.

Modern toplumlar bile “bilim” adına alkolü serbest bırakırken, sonra kontrol altına almak zorunda kalmışlardır. Bu da Batı’nın kendi çelişkisini ortaya koyar.

8.  Trafik Kazaları

Alkol, trafik kazalarının %70’inde etkili bir faktördür.

- Alkollü Sürücüler: Türkiye’deki ölümlü trafik kazalarının %34’ü alkollü sürücülerden kaynaklanıyor (Emniyet Genel Müdürlüğü, 2023).

Bilimsel veriler, alkolün birey ve toplum üzerindeki olumsuz etkilerini açıkça ortaya koymaktadır. Alkol, sağlık sorunlarına, ekonomik kayıplara ve sosyal bozulmalara yol açmaktadır. Bu gerçekler, İslam’ın alkolü yasaklamasının hikmetini ve insanlığın faydasını gözettiğini göstermektedir.

Sünen-i Ebu Davud, Hadis No: 3188

«لَعَنَ اللَّهُ الْخَمْرَ وَشَارِبَهَا وَسَاقِيَهَا وَبَائِعَهَا وَمُبْتَاعَهَا»

“Allah içkiye, içene, içirene, satana ve satın alana lanet etmiştir.”

9. Aklı Devre Dışı Bırakan” Bir Maddeye Özgürlük Tanımak Bilime Aykırıdır

Akıl, insanı hayvandan ayıran en büyük nimettir.

Alkol ise aklı perdeleyerek insanı hayvani dürtülere esir eder.

Dolayısıyla, alkolü savunmak akla ve bilime ihanettir.

“Aklı devre dışı bırakmak bir özgürlük değil, köleliktir.”

10. İslam’ın Alkol Yasağı, İnsanlığa Bir Rahmettir

Bu yasağın amacı, insanı korumak, aileyi muhafaza etmek, toplumun huzurunu sağlamak ve nesilleri ıslah etmektir.

İnsanlığa akıl, sağlık, onur ve istikamet kazandırmak için konulmuş evrensel bir rahmet yasasıdır.

11. İslam ve Bilim’in Ortak Uyarısı

Alkol tüketiminin zararları, hem bilimsel verilerle hem de ilahi vahiyle sabittir. Bu gerçekleri görmezden gelerek alkolü savunmak, insan sağlığını ve toplumsal refahı hiçe sayan gerçek bir cehalet örneğidir. İslam’ın bu konudaki yasakları, insanı fiziksel, ruhsal ve sosyal çöküşten korumaya yönelik hikmet dolu bir tedbirdir. Bilimle çelişen asıl tutum, alkolün zararlarını örtbas ederek ekonomik çıkarları önceleyen anlayıştır. Bu bağlamda, İslam’ın alkol yasağı akli, ilmi ve basiretli bir yaklaşımın ürünüdür.

12. Eleştiri: Bilimle Çelişen Tutum

Alkol tüketimini "çağdaşlık" veya "özgürlük" olarak sunanlar, bilimin ortaya koyduğu bu verilere rağmen bilimsel gerçekleri görmezden gelmektedir. Örneğin, alkolün kanserojen olduğunu kabul eden WHO raporlarına rağmen, alkol reklamlarının serbest bırakılması toplum sağlığına ihanettir. Bu tutum, gerçek cehalet ve ekonomik çıkar odaklı yobazlıktır.

13. TEVHİD BAĞLAMINDA ALKOL YASAĞI

Tevhid, yalnızca Allah’ı ilah kabul etmek, sadece O’na ibadet etmek ve yalnız O’nun hükmünü üstün tutmaktır.

Hâkimiyet Tevhidi (Tevhîdü’l-Hâkimiyye), sadece Allah’ın kanun koyucu olduğuna iman etmeyi gerektirir.

Alkolü haram kılan, onun helal kılınamayacağını ilan eden yalnızca Allah’tır.

Bu haramı mubah saymak, ya da “serbest bırakılması gerekir” demek, Allah’ın hükmünü reddetmek ve yukarıdaki tüm zulüm ve kötülüklere sebeb olmak demektir.

-Allah’ın Hükmü Üstündür

“إِنِ الْحُكْمُ إِلَّا لِلَّهِ”

“Hüküm yalnız Allah’a aittir.” (Yusuf, 12/40)

“وَمَنْ لَمْ يَحْكُمْ بِمَا أَنْزَلَ اللَّهُ فَأُولٰئِكَ هُمُ الْكَافِرُونَ”

“Kim Allah’ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.” (Mâide, 5/44)

Bu ayetler açıkça gösterir ki; Allah bir şey hakkında hüküm vermişse, insanın ona muhalif bir hüküm koyması şirktir veya küfürdür.

-Alkolü Serbest Bırakmak Allah’a Karşı Hüküm Yarışına Girmektir

Allah içkiyi haram kılmışken, onu “özgürlük”, “medeniyet”, “bireysel tercih” gibi süslemelerle meşrulaştırmaya çalışmak, Allah’ın hükmünü beğenmemek anlamına gelir.

Bu da hâkimiyet tevhidine açık bir ihlaldir. Yani:

Allah “haram” derken sen “serbest” diyemezsin.

Allah “pisliktir, sakının” (Maide 90) derken sen “medeniyettir, içebiliriz” diyemezsin.

-Kanun Koyucu Olarak Sadece Allah’a Teslimiyet Vardır

Müslüman, Allah’ın haram dediğine haram der.

Sadece dil ile değil, yaşayışı ve düzen tercihiyle de Allah’ı hükümde birler.

✅ Özetle:

? İçkiyi haram kılmak, Allah’a ait bir kanun koyuculuk hakkıdır.

? Bu yasağı çiğnemek değil sadece fiilen içmek, serbestliğini savunmak bile tevhid açısından bir bozulmadır.

? Gerçek tevhid; yalnız Allah’a kulluk etmek, yalnız O’nun hükmünü üstün bilmektir.

“Tevhid, sadece Allah’a dua etmek değil; Allah’tan başka hiç kimsenin hükmünü kabul etmemektir.”

✅ Sonuç: Gerçek Yobazlık Nedir?

Alkol tüketimi, hem dini hem de bilimsel açıdan zararlıdır. İslam, bireyin ve toplumun sağlığını, huzurunu ve refahını korumayı hedefler. Bu nedenle, alkol gibi zararlı maddelerden uzak durmak, hem dini bir yükümlülük hem de akli bir gerekliliktir.

Alkolün zararları hakkında daha fazla bilgi edinmek ve bu konuda toplumu bilinçlendirmek için Yeşilay ve benzeri kuruluşların çalışmalarını takip edebilirsiniz.

? Gerçek yobazlık, bilimsel verileri yok sayarak “zehri özgürlük” diye pazarlamaktır.

? Gerçek cehalet, toplumları çökerten bu afeti görüp hâlâ “medeniyet” etiketi yapıştırmaktır.

? Gerçek gericilik, binlerce yıl önce gelen bir rahmet dininin önlemlerini görmezden gelip aynı batağa batmaktır.