29 Nisan 2025, 22:08 tarihinde eklendi

İstiâze (الاستعاذة) Sığınma Şirki Nedir?

İstiâze (الاستعاذة) Sığınma Şirki Nedir?

İstiâze (الاستعاذة) Sığınma Şirki Nedir?

Gürsel Gürbüz

1. Sözlük ve Istılah Anlamı: İstiâze (الاستعاذة): Bir tehlikeden korunmak için birine sığınmak, yardım dilemek demektir. Arapça kökeni: “عوذ - يعوذ” fiilinden türemiştir. “Eûzü” demek: “Sığınırım” demektir.

2- Istılahî Anlamı: Her türlü şer ve kötülükten korunabilmek için Allah’ın kuvvet, yardım ve himayesini sığınmayı ifade eder. Başka bir ifade ile kulun, zarar ve şerden korunmak için Allah’tan veya bir başkasından yardım ve sığınma talep etmesidir.

3- Şirk olan istiâze: Gaybı bilme, görünmeyen varlıkları yönlendirme veya şerden koruma gibi yalnız Allah’a ait olan sıfatlarla bir varlığa sığınmaktır. Bu, ibadette şirk türüne girer.

İstiaze sığınma olunca onunla eş anlamlı olan kavramlar vardır. Bunlar; euzü, meazallah, isteizubilleh ve neuzübilleh gibi. Kim yalnız Allah’ın yapabileceği şeylerde Allah’tan başkasına ifade edildiği gibi sığınırsa başkasına ilahi bir güc ve kuvvet vermiş bir müşrik olur.

İbni Kesir şöyle diyor: Sığınma/istiaze Allah'a iltica etmek, sığınmak, kötülük gelebilecek tüm şeylere karşı onun zatından yardım istemektir. Çünkü asıl sığınmanın gayesi şeri ve kötülüğü önleyerek bunun önüne geçmek ve hayrı ve iyiliği aramaktır. İbni Kesir şöyle devam ediyor: Sığınma Allah'ın kullarına emrettiği ibadetlerdendir. Nitekim Allah şöyle buyuruyor:

وَاِمَّا يَنْزَغَنَّكَ مِنَ الشَّيْطَانِ نَزْغٌ فَاسْتَعِذْ بِاللّٰهِۜ اِنَّهُ هُوَ السَّم۪يعُ الْعَل۪يمُ 

Şayet şeytandan sana bir dürtü/vesvese gelirse, Allah’a sığın. Şüphesiz ki O, (işiten ve dualara icabet eden) Es-Semi’, (her şeyi bilen) El-Alîm’dir. (Fussilet, 36)

Nasıl ki Allah'a ait tüm ibadet çeşitleri başkasına yapıldığında şirk oluyorsa sığınma da bir ibadet çeşidi olması sebebiyle Allah'tan başkasına yapıldığında şirk olur. Felak ve Nas sureleri bunun ibadet olduğunu en güzel şekilde ispatlar.

Sığınmanın ibadet oluşu bilindikten sonra ancak ilahi ve rabbani özelliklere sahip olan bir zata yapılması ile gerçekleşir. Kim Allah'tan başkasını sığınmada ortak koşarsa kendisi kul sığındığı kimse onun için rab ve ilah konumunda olur. Nasıl ki Allah'tan başkası adına dua talebinde bulunulmaz ve secde edilmez ise aynı şekilde sığınmada yalnız Allah'a yapılır.

وَمَا يُؤْمِنُ اَكْثَرُهُمْ بِاللّٰهِ اِلَّا وَهُمْ مُشْرِكُونَ

Onların çoğu ortak koşmadan Allah’a iman etmezler. (Yusuf:106)

4- Mekke Müşriklerin Sığınma Şirki;

Mekke müşriklerinin bir diğer şirke düşmelerin sebebi Allah'tan başkalarına sığınmalarıdır. Nitekim ;

وَاَنَّهُ كَانَ رِجَالٌ مِنَ الْاِنْسِ يَعُوذُونَ بِرِجَالٍ مِنَ الْجِنِّ فَزَادُوهُمْ رَهَقًاۙ 

 “Hiç şüphesiz insanlardan bazı adamlar, cinlerden bazı adamlara sığınırdı, (insanların cinlere sığınması, cinlerin) azgınlığını arttırırdı.” (Cin, 6)

Ebu Cafer ibn-i Celil rahimullah kendi tefsirinde İbni Abbas'ın şöyle dediğini söylemiştir; Cahiliye döneminde bir takım insanlar cinler için bu vadinin efendisine sığınırım derlerdi böyle söylemeleri günahlarını arttırırdı. Kimisi de cinlere sığınırken yakarışına cin ve insanıda ekler ve her ikisinin efendisine derlerdi. Bu onların günahından daha çok arttırırdı.

Tabiinden Mücahit şöyle der; Bu kafirlerin azgınlık ve sapkınlıkların daha çok arttırırdı.

Hemen şunu ifade edelim ki islam alimleri ittifakla Allah'tan başkasına sığınmanın caiz olmadığı konusunda icma etmişlerdir. Hanefi alimlerinden Molla Aliyyul Kari derki;

وَيَوْمَ يَحْشُرُهُمْ جَم۪يعًاۚ يَا مَعْشَرَ الْجِنِّ قَدِ اسْتَكْثَرْتُمْ مِنَ الْاِنْسِۚ وَقَالَ اَوْلِيَٓاؤُ۬هُمْ مِنَ الْاِنْسِ رَبَّنَا اسْتَمْتَعَ بَعْضُنَا بِبَعْضٍ وَبَلَغْنَٓا اَجَلَنَا الَّذ۪ٓي اَجَّلْتَ لَنَاۜ قَالَ النَّارُ مَثْوٰيكُمْ خَالِد۪ينَ ف۪يهَٓا اِلَّا مَا شَٓاءَ اللّٰهُۜ اِنَّ رَبَّكَ حَك۪يمٌ عَل۪يمٌ 

 Onların tamamını (diriltip) huzuruna toplayacağı o gün (onlara şöyle seslenecek): “Ey cin topluluğu! Şüphesiz ki insanların çoğunu yoldan çıkarıp saptırdınız.” Onların insanlardan olan dostları diyecekler ki: “Rabbimiz! Birbirimizden faydalandık ve bizim için belirlediğin süreye ulaştık.” (Allah) diyecek ki: “Allah’ın dilemesi hariç, ateş sizin ebedî olarak barınacağınız yerdir.” Şüphesiz Rabbin (hüküm ve hikmet sahibi olan) Hakîm, (her şeyi bilen) Alîm’dir. (En'âm, 128)

Bugün ehli tarikatçılardan oluşan ve aynı zamanda halk’tan bir kısım insanlar şeyh, evliya ve salih kullara sığınmaktalar. Onlar Yâ Gavs, yetiş ya Geylani, yardım et filan demek suretiyle bela, musibet, faydayı celp ve zararı def etme açısında Allah’a değilde bu kimselere sığınmaktalar. Dolayısıyla Allah’a yapılması gereken bir ibadeti o kimselere tanımak sureiyle şirke düşmüş oluyorlar. Nitekim;

اِنَّ الَّذٖينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ عِبَادٌ اَمْثَالُكُمْ فَادْعُوهُمْ فَلْيَسْتَجٖيبُوا لَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ صَادِقٖينَ

Gerçek şu ki Allah’ın dışında yalvarıp yakardıklarınız da tıpkı sizin gibi birer kuldur. Eğer iddialarınızda doğruysanız haydi onlara dua edin de karşılık versinler! (Araf:194)

وَلَا تَدْعُ مِنْ دُونِ اللّٰهِ مَا لَا يَنْفَعُكَ وَلَا يَضُرُّكَۚ فَاِنْ فَعَلْتَ فَاِنَّكَ اِذاً مِنَ الظَّالِمٖينَ

Allah’ı bırakıp sana yararı da zararı da olmayan varlıklara tapma; bunu yaparsan, kuşkusuz kendine yazık edenlerden olursun. (Yunus:106)

"Dua ibadetin ta kendisidir.”  Başka bir rivayette; "İbadetin özüdür.” (Ebu Davud ve Tirmizi)

Bu ayeti kerimede Allah cinlerin insanları kendilerine kullar edinmeleri, dost edinmelerini ve onların günahlara düşmelerine ve bunun sonucunda şirke sebep olmalarıdır. Nitekim insanlar o dönemde cinlerden ihtiyaçları hallerinde cinlerin emirlerine tabi oluyorlar, gaipten haberleri onlardan alıyorlar, bela ve musibete karşı cinlere sığınıyorlardı.

Dolayısıyla yalnız sığınmak, güven, tevekkül, itimat, faydanın celp edilmesi, zararın def edilmesi, ümit, korku ve bağlılık gibi tüm bu ibadet çeşitleri sığınmanın iletidir. Kim bu illeti Allah'tan başkasına tanırsa şirke düşmüş olur. Çünkü Allah'a ait ve yalnız Allah'a yapılması gereken ibadet çeşitlerini Allah'la ya da Allah'la beraber bir başkasına tanımasındandır.

5- Kur’an’dan Deliller

فَاسْتَعِذْ بِاللَّهِ ۖ إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ

“O hâlde Allah’a sığın! Şüphesiz O, işitendir, bilendir.” (Fussilet 41:36)

Burada istiâze yalnızca Allah’a tahsis ediliyor. Çünkü O, her şeyi duyan ve bilen tek varlıktır.

Cinlerden sığınmanın şirk oluşu:

وَأَنَّهُ كَانَ رِجَالٌ مِّنَ ٱلْإِنسِ يَعُوذُونَ بِرِجَالٍ مِّنَ ٱلْجِنِّ فَزَادُوهُمْ رَهَقٗا

“Gerçek şu ki: İnsanlardan bazı kimseler, cinlerden bazılarına sığınırlardı da bu, onların azgınlığını artırırdı.” (el-Cin 72:6)

Bu ayet, cinlere sığınmanın hem sapkınlık hem de cinlerin azgınlığına katkı olduğunu bildirir. İbn Abbas (radıyallahu anh): “Bu istiâze şirktir” demiştir.

Sünnetten Delil;

Peygamber’in sığınma duası:

اللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْهَمِّ وَالْحَزَنِ…

“Allah’ım! Senden keder ve üzüntüden sana sığınırım…” (Buhârî, Deavât, 38)

Allah Resûlü, her türlü beladan sadece Allah’a sığınmıştır. Hiçbir zaman bir veliye, cinne veya bir araca yönelmemiştir.

Âlimlerin Görüşleri;

İbn Teymiyye (rahimehullah):

“Kim Allah’tan başkasına, cinlere, ölmüş velilere veya putlara sığınırsa; bu apaçık şirktir. Çünkü bu, ibadetin bir yönüdür.” (Mecmû‘ el-Fetâvâ, 1/126)

Muhammed b. Abdilvehhab:

“Cinlerden birine sığınan kişi, ister istemez onu ulûhiyet makamına koymuştur.”

(Kitâbü’t-Tevhîd, Bâb: Cinlerden Sığınmanın Şirk Olduğu)

6- Usul ve Kaide Açısından Değerlendirme;

Tevhid-i Ulûhiyet: Allah’a yalnız ibadet etmeyi kapsar. Sığınma bir ibadet olduğundan yalnız Allah’a yapılmalıdır.

“İbadet yalnızca Allah’a mahsustur. Kim Allah’tan başkasına ibadet ederse müşriktir.”

(Usûl-i Selâse kaidelerindendir.)

Sığınma, dua gibi bir ibadet türü olduğundan, Allah’tan başkasına yöneltilirse şirk olur.

Şirk Olan Sığınmalar:

“Ey falan veli, beni cinlerden koru!” demek.

Nazardan korunmak için “filanca hocaya” muska yazdırıp ondan koruma istemek.

“Bu taş beni korur” diyerek bir taşa güvenmek.

7- Tevhid Olan Sığınmalar:

“Allah’ım, şeytanın vesvesesinden sana sığınırım.” demek.

Kur’an ayetleriyle korunma duası yapmak.

Sabah akşam zikirlerle Allah’a sığınmak.

Allah, her şeyi bilir ve görür. Cin, insan, taş, muska hiçbir şey bilmez.

Allah’tan başkasına sığınmak, aslında onları Allah’ın yerine koymaktır. Bu, en büyük zulümdür:

إِنَّ الشِّرْكَ لَظُلْمٌ عَظِيمٌ

“Şirk elbette en büyük zulümdür.” (Lokman 31:13)

Muska, nazarlık, türbeye çaput bağlama gibi davranışlar; aslında Allah’a güveni zayıflatır, insanı kuldan medet ummaya götürür.

9- Cehennem Tehdidi

إِنَّهُ مَن يُشْرِكْ بِٱللَّهِ فَقَدْ حَرَّمَ ٱللَّهُ عَلَيْهِ ٱلْجَنَّةَ وَمَأْوَاهُ ٱلنَّارُ

“Kim Allah’a şirk koşarsa, Allah ona cenneti haram kılar; onun varacağı yer cehennemdir.”

(el-Mâide 5:72)

Allah’tan başkasına sığınan bir kişi, tevbe etmeden ölürse, cennete giremeyecektir.

Sığınma şirki, insanı İslam dairesinden çıkarabilecek kadar büyük bir tehlikedir. Sığınma yalnızca Allah’a yöneltilmeli, cin, veli, muska, nazarlık gibi araçlara bel bağlamak şirktir. Bu, en büyük zulüm ve cehenneme götüren bir şirk türüdür. Müminler bu konuda çok dikkatli olmalı, sığınmayı yalnızca Allah’a yöneltmelidir.

10- İstiâze, Kalbin Tevhididir:

Sığınma fiili sadece dil ile yapılan bir eylem değil; kalbin, güvenin ve yönelişin Allah’a bağlanmasıdır.

Tevhidin özü: “Güven ve korkunun sadece Allah’tan olmasıdır.”

Eğer bir kişi cinlerden, büyücülerden veya falan hocadan korkuyorsa ve ondan korunmak için sığınıyorsa, bu kalbi tevhidi bozar.

11- İstiâze’nin İbadet Olduğuna Dair Kaide:

“Herhangi bir fiil, hem korku, hem yöneliş hem de beklenti içeriyorsa, bu bir ibadettir.”

Sığınma bu üçüyle birleşince ibadet olur. Dolayısıyla Allah’tan başkasına yapılırsa ibadette şirk meydana gelir.

12- İstiâze ile Dua Arasındaki Bağlantı

Dua, ibadetin özü olduğu gibi, istiâze de duanın bir çeşididir.

Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurur:

الدُّعَاءُ هُوَ الْعِبَادَةُ

“Dua, ibadetin ta kendisidir.” (Tirmizî, Deavât, 1)

O halde Allah’tan başkasına yapılan sığınmalar da duanın şirk çeşidi olur.

13- Sihir, Muska ve Cinlerle Alakalı Modern Uygulamalar

“Nazar boncuğu, Enerji taşları”, “negatif enerjiyi emen bileklikler”, “duru enerjili muska”, “ritüel koruma objeleri” gibi nesnelerle korunma iddiası.

Bunlar, İslam dışı batıl inançlardır. Allah’ın dışında koruyucu güçlere inanma temeline dayanır ve sığınma şirkinin çağdaş maskeleridir.

14- Medya ve İnternet Üzerinden Yaygınlaştırılan Şirkler:

“Frekansla nazardan korunma”, “meleklerle bağlantı kurma”, “enerji boyutunda koruma duaları” vs.

Bunların tamamı ya şirk ya da şirke götüren yollar olup, tevhidi zehirleyen yollardır.

15- İstiâze ve Allah’ın Esma ve Sıfatları

Allah’ın sığınılan oluşu, O’nun bazı isimleriyle doğrudan ilgilidir:

el-Hafîz (Koruyucu)

el-Mu‘îz (İzzet ve güven veren)

el-Muheymin (Her şeyi gözetip koruyan)

el-Vekîl (Vekil, yeterli olan)

Bu isimlere iman eden bir müminin, başka bir varlıktan medet umması imanıyla çelişir.

16- Selef’in Bu Konudaki Uyarıları;

Fudayl b. Iyad:

“Kimin kalbi Allah’tan başkasına meylederse, o kişi Allah’a güvenmekten çıkmıştır. Kalp şirkine düşmüştür.”

İmam Ahmed b. Hanbel:

“Allah’tan başka hiç kimseye istiâze yapılmaz. Kimse koruyucu değildir. Sığınma yalnız Allah’a yapılır.”

17- Şirk ile Küçük Şirk Arasındaki Ayırım (İnce Nokta)

Bazen istiâze, küçük şirk olur: Eğer kalpten değil, alışkanlıkla, hurafe olarak yapılırsa (örnek: “Bu kolye nazarı önlüyor” demek gibi).

Ancak kalben güven varsa ve kişi gerçekten ondan koruyucu bir güç bekliyorsa: büyük şirk olur.

18- Tevbe ve Arınma Yolu

Sığınma şirki işleyen bir kişi, tevbe etmeden ölürse kurtulamaz.

“Kim tevbe eder, iman eder ve salih amel işlerse, Allah onun kötülüklerini iyiliklere çevirir.”

(Furkan 25:70)

Sığınma şirkinden kurtulmak için:

Allah’tan af dilemek

Kalp, söz ve amel ileyalnız Allah'a yönelmek

Şirk unsurlarını (muska, nazarlık, tılsım vs.) tamamen yok etmek gerekir.


 

BİR CEVAP YAZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Doldurulması zorunlu alanlar işaretlendi *