PKK’nın Feshi, Siyonist Planlar ve Türkiye Üzerindeki Büyük Tuzak
PKK’nın Feshi, Siyonist Planlar ve Türkiye Üzerindeki Büyük Tuzak
Gürsel Gürbüz
PKK’nın silahlı mücadeleyi bırakıp kendini feshetmesi, yüzeyde barış ve çözüm adına olumlu bir adım gibi görünse de, arka planda çok daha derin ve tehlikeli bir planın işaretidir. Türkiye’de Atatürkçülerin Kürt halkına yönelik uzun yıllar süren inkâr, zulüm ve asimilasyon politikalarının bir ürünü olarak doğan PKK, aslında Batı merkezli Siyonist sistemin hem Kemalist Türkler hem de Kürtler üzerinde yürüttüğü büyük bir oyun sahnesidir.
Kemalizm, İslam’ı kamusal hayattan silmek için kurulmuş bir ideolojidir.
Laiklik bahanesiyle din düşmanlığı yapıldı.
Türkiye’de gençler ateist, deist, İsrail destekçisi hale getirildi.
Gazze konusunda gördüğümüz gibi birçok Atatürkçü ve Apoist grup açıkça İsrail’e destek veriyor.
Bu, Kemalist inkılapların sonucu olarak Türk milletinin İslam’dan koparılması ve Siyonizme hizmet eder hale getirilmesidir.
Kemalist sistem, PKK gibi yapıları doğuran kök sebep olmuştur.
PKK yada Apoizm aynı Kemalizm’de olduğu gibi Kürtleri dinsizleştirip Siyonizm’e hizmet ettirmek için kurulmuştur.
Bu süreç, Yahudi-Hristiyan ittifakının dünyayı işgal etmesi sürecidir. Türkiye, Suriye, Irak gibi yerler bu planın merkezinde.
Bu oyun, bugün PKK’nın silahsızlanması bahanesiyle Türkiye ve Suriye üzerinde yeni bir savaş ve işgal sürecinin altyapısını hazırlamaktadır. Resûlullah’ın 1400 yıl önce haber verdiği “80 sancak altında büyük savaş”ın (Melhame-i Kübra) ayak sesleri yaklaşmakta; ümmeti uyandıracak bir ilim, basiret ve teslimiyet ihtiyacı her zamankinden daha şiddetli bir şekilde kendini göstermektedir.
Tarihi gerçeklik: PKK 1978 yılında Abdullah Öcalan öncülüğünde kuruldu. İdeolojisi Marksist-Leninist idi. Peki neden doğdu? Çünkü Türkiye Cumhuriyeti, özellikle Kemalist sistem döneminde:
Kürtlerin kimliğini, dilini, kültürünü tanımadı.
İşkenceler, sürgünler, faili meçhuller, zorunlu göçler, asimilasyon politikaları uygulandı.
“Ne Mutlu Türküm Diyene” gibi sloganlarla tüm halkları Türkleştirmek istediler.
Kürtler doğal olarak baskı, zulüm ve inkâr karşısında bir tepki verdiler. Ancak bu tepkiyi küfür temelli sol ideolojiler kullanarak sahaya taşıyanlar uluslararası Siyonizm, Moskova, Washington destekli çevrelerdi.
Evet, PKK gibi bir yapıyı doğuran sebep, doğrudan doğruya Kemalist inkâr, zulüm ve baskı politikalarıdır. PKK da bu zemini dinsizlik, ateizm ve siyonizm hizmeti için kullanan bir projedir.
PKK’nın Kendini Fesh Etmesi Ne Anlama Geliyor?
Şu anda PKK’nın silahlı mücadelesini sonlandırması, Barış çağrısı yapması, ABD’nin ve Batı’nın yönlendirmesiyle bu adımı atması, doğrudur. Ancak bu gerçek barış için değil, büyük bir tuzak içindir. Çünkü hedef: Türkiye’yi ve Suriye’yi tuzağa düşürmek, Kürt-Türk çatışmasını daha büyük bir savaşa çevirmek, Büyük İsrail Projesi (Nil’den Fırat’a) için Ortadoğu’yu tam işgal edilecek hale getirmektir.
Plan şudur: Önce PKK barış ilan edecek, ancak barış ortamı oluşturulduktan sonra Türkiye veya Suriye içinde planlı bir şekilde çatışmalar çıkarılacak, faili meçhul cinayetler ve katliamlar gerçekleştirilecek. Özellikle Kürtler, Dürziler ve benzeri gruplar arasında kışkırtılan olaylar sonucunda barış süreci sabote edilecek ve büyük bir fitne patlatılacaktır. Böylece uluslararası güçler, “Türkiye barışı bozdu” bahanesiyle devreye girerek, Orta Doğu’da yeni bir askeri işgal ve bölünme zemini oluşturacaklardır.
Barışın yıkılmasıyla birlikte, uluslararası kamuoyunda “Türkiye Kürtlere saldırdı” Yada ‘’Suriye Dürzileri Öldürüyor’’ algısı oluşturulacak, Birleşmiş Milletler’den “kurtarma gücü” adı altında müdahale kararı çıkarılacaktır. Fakat bu, Kürtleri veya Dürzileri kurtarma amacı taşımaz; esas hedef, Türkiye ve Suriye’nin işgal edilmesi ve bölgedeki tüm direniş unsurlarının tasfiye edilmesidir. Tıpkı Irak’ın sözde “özgürlük” bahanesiyle işgal edilmesi gibi, bu kez de insan hakları ve barış kisvesi altında büyük bir işgal başlatılacaktır. Böylece hem Türkiye, hem de Suriye toprakları üzerinde “Büyük İsrail” projesine zemin hazırlanacak ve bu, Resûlullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) 1400 yıl önce haber verdiği büyük savaşların (Melhame-i Kübra) ön hazırlığıdır.
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
“Siz Rumlarla barış yapacaksınız. Sonra birlikte üçüncü bir düşmana karşı savaşacaksınız. Sonra Rumlardan biri savaşta bir haçı kaldırıp ‘Haç galip geldi!’ diyecek. Bunun üzerine bir Müslüman ona saldırıp öldürecek. Bu olay üzerine Rumlar anlaşmayı bozacaklar, toplanıp üzerinize yürüyecekler. Bu savaşta 80 sancak olacak ve her sancağın altında 12.000 asker bulunacak.” Ebu Davud, Melâhim 14; İbn Mace, Fiten 35)
Rumlar = Bugün Avrupa, NATO, Amerika (Hristiyan Batı güçleri),
Barış = Şu anda Mücahid müslümanlar ve basiretim beni yanıltmıyorsa Rusya “stratejik ortak olacak.
Düşman = Amerika, Bati İsrail ve İran gibi diğer hedefler,
80 sancak = Bugün BM (Birleşmiş Milletler) gibi yapılarla bir dünya koalisyonu,
12.000 asker = Her ülkeden gelen askerî katkılar (12.000 kişi x 80 ülke = yaklaşık 960.000 asker).
Dolayısıyla;
PKK sahneden çekiliyor gibi gösterilecek,
Türkiye Kürtlerle çatışmaya sürüklenecek,
“Kürt soykırımı yapıldı” diye dünya ayağa kaldırılacak,
BM ve NATO “insani müdahale” bahanesiyle Türkiye-Suriye’ye asker sokacak,
Büyük İsrail için Fırat-Dicle arası topraklar işgal edilecek,
Armageddon savaşı (Melhame-i Kübra) için zemin hazırlanacak.
BİR CEVAP YAZ