Usul İlmi: Naslardan Hüküm Çıkarma Kaideleri.
Usul İlmi: Naslardan Hüküm Çıkarma Kaideleri.
Bir müçtehid'in naslardan oluşan delillerden hüküm çıkarırken ya da başka bir ifade istinbat ederken uyması gereken sabit aideler söz konusudur. Hiç kimse bir hüküm, fetva yada içtihadda bulunurken heva ve hevesine göre değil muhkem naslarda varid olmuş sabit kaidlere bağlı kalmak suretiyle hüküm çıkarır.
Hüküm Çıkarma Açısında Şer’i Deliller İki Şekilde Görülür;
Nasların zatından ve Naslardan alınan deliller.
1- Naslar: Bunlar Kur'an ve sünnettir.
2- Naslardan Alınan Deliller: Bunlar da Kur'an ve sünnetin dolaylı olarak kabul ettiği meşruyetini bu naslardan aldığı deliller vardır. Bunlar;
a- Kıyas
b- İstihsan
c- Ehveni Şer
d- Mesalih-i Mursele
e- Zeddi Zerai gibi delillerdir.
Dolayısıyla fıkıh usulü istinbat yani delilleri ve hükümleri çıkarma yolları tamamıyla Kur'an ve sünnetten alır. Bu sebeple fıkıh usulu nasların çıkarma hükmünü açıklayan bir ilim dalıdır.
İnsanların hata, delalet, sapkınlık ya da yanlışlara düşmemesi açısından ümmetin sabit kaideleri olan ve aynı zamanda usul metroda olan usulu fıkhıh insana isabetli hüküm çıkarılmasına yardımcı olan bir ilim dalıdır.
Bu sebeple bir müctehid hüküm ve kesin nas bulunmayan yerlerde Kur'an ve sünnetteki dolaylı naslardan aldığı şer'i meşruiyetin sonucunda kıyas, istihsan, mesalihi mursele, zeddi zerai ve benzeri yollar ile içtihat yapar ya da istinbat etmek suretiyle hüküm çıkarır.
İçtihat ve istinbat ise muhkem naslardaki lafızların delalet ettiği umum-husus gibi anlamlara dayanır.
Başka bir ifade ile fıkıh usulünu alimler şu şekilde bir inceleme yapmışlardır; istimbat yolları nass'ın lafzı mantuku ile midir yoksa fetvayı kelamdan alınan mefhum ile midir? Yoksa lafızlardan anlaşılan ibare ile midir yoksa işaret ile midir? İşte buna benzer konular istinbat yollarını gösterir.
Şüphesiz Kur'an ve Sünnetin kaynağı arapçadır ve bunların anlaşılması mutlaka Arapça gramerini bilmeyi gerektirir. Kaideler, belagat, fesahat, ibare ve lafızların edebi incelikleri mecaz ve hakiki manalarda kullanışı ve delalet sınırlarını iyi bilmekten geçer.
Bunları bilme ve öğrenme nasların daha iyi anlaşılmasına, kavramasına, içtihata yardımcı olmasına ve ifadede hükümlerin daha belirgin olmasına sebep olmaktadır.
Alimler bu sebeple hükümlerin ya da kaidelerin ortaya koyma şeklinde Arap dili edebiyatı kaidelerinin bilinmesi naslardan hüküm çıkarma gibi alanlarla ilgilenmiş faydalanmışlardır.
Yine aynı şekilde Allahu Teala hükümleri koyarken umumi maksat ve gayelerin yani makasidu şeria denilen şeylerin bilinmesinde şart koşmuştur.
Resulullah efendimizin hadislerinde fiillerinde, sözlerinde ve takrirlerinde şüphesiz bizim için bir delildir. Çünkü Allah'ın muradına en uygun ve en güzel şekilde açıklama yapan o olmuştur. Onun hadislerinden bir araya toplamak bütüncül almak hadislerinin ortaya koyduğu usulü bilmek zaruridir. Çünkü bu hadislerden çıkacak ve tespit edecek istinbat kaidederin bilinmesini gerekli kılar.
Aynı şekilde şunu çok açık ve net bir şekilde söyleyebiliriz ki hüküm istinbatında naslar ve hükümler arasında belirebilecek taarruzların giderilmesinde faydalanacak Kaideler taarruzun nasıl hangi yollarla oradan kaldırılacağı nasih ve mensup deliller ve hükümler arasında bulunan kaideleri bilmek de zaruridir.
Kısa bir şekilde açıklayacak olursak hüküm istinbat yolları ve kaideleri lisanla ilgili Arapça kaideleri, teşrihin umumi, maksat ve gayelerin deliller arasındaki tearruzun kaldırılması, bazılarının diğerlerine nasıl tercih edildiği ile ilgili kaideler, nasih ve mensuhun bilinmesine bağlıdır.
Gürsel Gürbüz
BİR CEVAP YAZ